HAYATINIZIN EN ÖNEMLİ SORUSU!
Herkes iyi hissettireni ister. Herkes kaygısız, mutlu ve kolay bir hayat yaşamak, aşık olmak ve harika ilişkiler yaşamak, mükemmel görünmek ve para kazanmak, popüler, saygı duyulan, hayranlık duyulan biri olmak ister.
Sana "Hayattan ne istiyorsun?" sorsam, "Mutlu olmak, harika bir aileye ve sevdiğim bir işe sahip olmak istiyorum" gibi bir şey söylersin, bu cevap o kadar yaygın ki, artık hiçbir şey ifade etmiyor.
Daha ilginç bir soru - belki de daha önce hiç düşünmediğiniz bir soru - hayatında hangi acıyı istiyorsun? Ne için mücadele etmek istiyorsun? Bu soruya vereceğin cevap, hayatının nasıl ilerleyeceğine dair daha büyük belirleyicidir.
İnsanlar harika bir vücut ister. Ama bir spor salonunda saatler geçirmenin getirdiği acı ve fiziksel stresi yaşamayı kabul etmediğiniz sürece ,yediğin yemeğe dikkat etmediğin ve bu konuda ayarlamalar yapmadığın sürece harika vücut hep hayal olarak kalır.
Başarını belirleyen soru "Neyin tadını çıkarmak istiyorsun?" değildir. Asıl soru şudur: "Hangi acıyı sürdürmek istiyorsun?" Yaşam kaliteni olumlu deneyimlerinin kalitesi değil, olumsuz deneyimlerinin kalitesi belirler. Ve olumsuz deneyimlerle baş etmede başarılı olmak, yaşamla baş etmekte başarılı olmaktır.
"Yeterince istemelisin" tavsiyesi geçerli bir tavsiyedir fakat konu yeterince istemek değil.
Herkes bir şey ister. Ve herkes yeterince ister . Sorun şu ki, insanlar ne istediklerinin ya da "yeterince" ne istediklerinin farkında değiller.
Çünkü hayatta bir şeyin faydasını istiyorsanız, zorluklarını da, maliyetini de istemelisiniz . Plaj vücudu istiyorsanız, ter, acıyı, sabahın erken saatlerinde yapacağınız koşuyu ve açlık sancılarını da istemelisiniz. İyi kazanmak istiyorsanız, geceleri geç saatlere kadar çalışmayı, uykusuz kalmayı, riskler almayı, birilerini kızdırmayı, reddedilmeleri, ve küçük başarısızlıkları da istemelisiniz.
Kendinizi her ay, her yıl bir şeyler isterken ve yeni hayaller kurarken bulursanız, belki de aslında istediğiniz şey bir fantezi, kendinizi bir film karakterinin yerine koymak gibi bir şey olabilir. Belki istediğin şey istediğin şey değildir - sadece istemekten zevk alıyorsundur. Belki de aslında onu hiç istemiyorsundur.
Zevk kolay bir sorudur. Ve hemen hemen hepimizin benzer cevapları var. Daha ilginç olan soru ise acıdır. Sürdürmek istediğiniz acı nedir? Bu cevap aslında sizi bir yere götürür. Hayatınızı değiştirebilecek soru bu. Beni, ben ve sen yapan şey bu. Bizi tanımlayan ve ayıran ve nihayetinde bizi bir araya getiren şey budur.
Hiç denemeye yeltenmediğiniz hayalleriniz varsa siz sonuca aşıksınız ve hayalini gerçekleştirmenin yolu sürece de aşık olmaktır.
Kim olduğun,mücadele etmeye istekli olduğunuz değerlerle tanımlanır. Bir spor salonunun mücadelesinden keyif alan insanlar, iyi bir forma girenlerdir. Uzun çalışma haftalarından ve kurumsal merdivenin siyasetinden hoşlananlar, yukarı çıkanlardır. Açlıktan ölen sanatçı hayatının stresinden ve belirsizliğinden zevk alan insanlar, nihayetinde onu yaşayan ve başaranlardır.
Bu bir irade ya da "cesaret" çağrısı değil. Bu, "acı yoksa kazanç da yok" gibi başka bir öğüt değil.
Bu hayatın en basit ve temel bileşenidir: Mücadelelerimiz başarılarımızı belirler. Öyleyse dostum, mücadelelerini akıllıca seç.
Hiç yorum yok: