ERKEĞİ ERKEK YAPAN ŞEY: ERİL-DİŞİL ENERJİ DENGESİ
Bir önceki yazımızda testosteron hormonundan bahsetmiştik. Şimdi bu hormonla doğrudan ilgisi olan eril enerjiden bahsedeceğiz.
Eril enerjiyi daha iyi anlamak için gözümüzde ''diktatör baba'' olarak canlandırabiliriz. Bu baba acımasız, hedef odaklı, istediği şeyi elde etmeden bırakmayan, merhametsiz, yoluna çıkan her şeyi ezip geçecek kadar savaşcı ve hırslıdır. İşte eril enerjinin bize kattıkları bunlardır. Tabii bu noktada bazı sıkıntılar var. Katıksız ve yoğun eril enerji şuursuz bir canavar yaratır. İşte burada devreye giren dişil enerji hayatımıza dengeyi getiriyor. Eril enerjiyi diktatör baba olarak düşünmüştük; dişil enerjiyi ise merhametli ve anlayışlı bir anne olarak hayal edelim.
- Baba eve gelir, oğluna sert bir üslupla verdiği görevleri yapıp yapmadığını sorar. Çocuk henüz bitiremediğini söyler ve babasından sağlam bir tokat yer. Ardından acımasız hakaretler gelir. Oracıkta bunlara şahit olan ana yüreği dayanamaz ve babaya ''napıyorsun, o daha çocuk!'' der mani olmaya çalışır.
Tam bir Türk filmi değil mi ? Aslında değil. Bu hikaye eril enerji ve dişil enerjinin hikayesi. Ve aynı bu şekilde işliyorlar.
Eril enerji olmadan dişil enerji, dişil enerji olmadan da enerji bir hiçtir. Bunu okuyan bir erkekse erkeksi iç güdülerle eril enerji tanımını tatmin edici bulmuş olabilir ve dişil enerjiye ihtiyaç olmadığını düşünebilir. Çünkü tanım savaş meydanındaki ''Spartacus'' ü anlatıyor gibi. Belki eski zamanlardaki gibi kılıçlarla göğüs göğüse çarpışılsa eril enerjisi yoğun olanlar daha avantajlı olabilirdi. Ancak şu an ki savaş akılla yapılıyor. Elde kılıç yok, kalem var.
Çağımız denge çağı. Her şeyde denge olmalı. Yazıda kullandığım ilk görseli görüyor musunuz ? İşte eril ve dişil enerji dengesi öyle olmalı. Erkekler için eril bariz bir şekilde ağır basmalı, ancak dişille denge içinde olmalı. İki taştan biri kaldırılırsa denge yok olur ve düzenek çöker. Aynısı eril ve dişil enerjide de geçerlidir.
İlişkilerde basitçe eril-dişil dengesi
- ''Adam işten döndü, eve girdi ve karısını sevgiyle kucakladı. Tatmin edici bir sohbet ettiler, flörtleştiler, gülüştüler ardından güzel bir gece geçirdiler. Uyumak üzereyken adam kadınını sardı, kadın güvende hissederek mutlu bir şekilde uykuya daldı.'' Bu hikayede ilişkilerdeki eril dişil dengesinin güzel bir örneğini görüyoruz. Adam eve geliyor, kadınını sohbet, flört, güven ve fiziksel açıdan tatmin ediyor. Ancak ''erkekçe'' ediyor. Uğradığı haksızlıklar, hayatın olumsuzlukları, dedikodu-gıybet gibi saçma ve gereksiz şeylere girmiyor. Kısacası eril enerjisini veriyor. Bu durumda kadına tek seçenek kalıyor, dişil enerjisini sergilemek.
Eğer ki erkek kendinden beklenen şey olan eril enerjisini cömertçe verirse, karşısında onun erkekliğini sorgulamayan, saygı, sevgi ve güven duyan, erkeğini özgür bırakan bir kadın bulacaktır. Kadınına eril enerjini sergileyip özgürleştikçe parelel olarak hayatta da özgürleşirsin. Aksi takdirde karşında şüpheci, peşinden iş çeviren, saygısız ve buna parelel sevgisiz bir kadınla beraber olursun. Ve bu seni sürekli eleştiren, kuyunu kazmak isteyen bir düşmanla yatağını paylaşmak demektir. Her kadın böyledir demiyorum, karakterle de çok ilgili bir durum ancak kadınlar erkeğine saygısını, sevgisini ve güvenini kaybetmişse yapamayacağı şey yoktur.
Günümüzde ise bunların tam tersi erkekleri görüyoruz. Sürekli yakınan, en az kadınlar kadar dedikodu yapan, kendilerini akıntıya bırakan ve herhangi bir mücadele vermeyen, savaşmayan erkekler.
İdeal eril-dişil dengesi nasıl olmalı ?
En başta sen bir erkeksin. Eğer kadın olman gerekseydi kadın olarak doğardın. Ortalıkta ben erkeğim diye geziyorsan, erkek gibi davranacaksın. Erkek adam bir hayale sahip olur, onu planlar, buna yönelik disiplinli bir şekilde çalışmalar yapar. İstediği sonucu alamayınca vitesi yükseltir ve daha çok çaba gösterir. Yine olmazsa ve bu hayaline gerçekten inanıyorsa büyük bir savaş verir, olana kadar çabalar. Eninde sonunda ona ulaşır. Ancak bu süreçte her zaman duygularına da yeterli önemi verir. Sevdiklerine zaman ayırır. İş hayatında yaşadığı sıkıntıları başkalarına yansıtmaz. Dışarıdan bakıldığında ''yıkık adam'' değil, ''güven veren adam'' duruşunu sergiler. Yeri gelince kenara çekilip büyük resme bakar ve soluklanır.
İşte eril-dişil dengesi bu şekildedir. Maratona katılmak ve koşmak eril, kenardan koşuculara su uzatan el ise dişildir.
Umarım eril-dişil dengesi aklınıza tam anlamıyla oturmuştur. Yorum ve önerilerinizi buradan bekliyorum. Görüşmek üzere :)
ERKEĞİ ERKEK YAPAN ŞEY: ERİL-DİŞİL ENERJİ DENGESİ
Reviewed by moderkek
on
Mart 14, 2018
Rating:

Farkındalığı arttıran bir yazı. Eline sağlık :)
YanıtlaSilGüzel yorumun için teşekkür ederim. :)
Sil