NEDEN BİR YAŞTAN SONRA AİLE EVİNDEN AYRILMALISIN?
Başka şehirde üniversite okuyanlar bilir, ara tatillerde eve dönünce o sefil ve full maddiyat olan öğrencilik hayatından “bedava” hayata geçişin nasıl tatlı olduğunu. Uyanırsın kahvaltın hazır, akşam yemeğin hazır, çay kahve tatlı gidip geliyor. Ve hepsi bedava. Kulağa hoş geliyor ve 1-2 hafta böyle bir zaman geçirmenin zararı olmaz. Fakat yaş ilerledikçe, artık “o noktaya” gelince bazı şeylerin değişmesi gerektiğini farkedersiniz.
Aile yanında olmak güzeldir ama şunun farkına varın; anne - babanız toplumun dayattığı standartları yakalamış insanlar. Yani toplumun uygun gördüğü şekilde kendini gerçekleştirmiş ve artık hayatını bir rutine oturtmuş insanlar. Peki sen? Sen inandığın doğrultuda kendini gerçekleştirdin mi? Hedefindeki konumda mısın? Eğer 25 26’lı yaşlardaysan ve hala anne - baba yanında onlarla aynı hayatı yaşıyorsan hiç sanmıyorum.
Herkesin kendi zamanı vardır ve biri 22 yaşında üniversite bitirirken diğeri 30 da bitirebilir. Bu kabul edilebilir ve hayatını bu yönde dizayn edersin. Ama sonsuza dek o sıcak aile ortamını, beraber çay kahve içmeleri, günlük rutin haline gelmiş beraber izlediğiniz dizileri bulamayacaksın. Kendini yeni hayatına hazırlamalısın artık. Kendi ayakların üzerinde durmaya başlamalısın bir yaştan sonra. Eğer kendini buna hazırlamazsan ummadığın anda hayat seni ayakta durmaya zorlayacak. Ve bu sende yıkıcı etki bırakacak. Belki toparlanamayacaksın. O gün gelmeden ayağa kalkmalısın dostum.
Doğanın kanunu budur. Her kuş bir gün yuvadan uçmalıdır. Her aslan tek başına ava çıkıp avlanmayı tecrübe etmelidir. Aç kalmayı öğrenmelidir. Ailene ne kadar düşkün olursan ol, zamanı gelince “kendi ayaklarının üstünde” duracağın ortamı oluşturmalısın kendine.
Babanla kendini kıyasla. Baban çalıştı çabaladı iş buldu. Önce kendine yetmeyi öğrendi. Sonra evini tuttu dizdi, biriyle tanıştı evlendi, çocuğu oldu büyüttü. Belli standartlarda yaşayabilecek bir düzeyde ailesinden bağımsız hayatını düzenledi. Sen şimdi bu adamla aynı hayatı yaşarsan sana hiçbir faydası olmayacak. Sen, babanın “çalıştı çabaladı iş buldu, kendine yetmeyi öğrendi” aşamasındasın. Bu yönde hareket etmelisin. Ben tipik “Türkiye Cumhuriyeti insanı” hayatı yaşamam, evlenmem vs. mantığında olabilirsin. Başta da belirttim, inandığın doğrultuda yaşa fakat artık kendi ayaklarının üzerinde durmaya başla.
Bu yaşlara tekrar dönmen imkansız. Yaşının gerektirdiği görevleri yapmalı ve sunduğu güzellikleri yaşamalısın. Ailenin sunduğu rahatlıktan sıyrıl, köklerini kopar ve yeni bir maceraya çık. Aile bağlarını asla koparma. Olgunlaşmaya ve hayatla yüzleşmeye başla. Kişisel gelişimine odaklan. Kendine yatırım yap, kendini eğit. Para kazanmaya başla. Belki başlangıçta hiç haz etmediğin bir yer olacak, belki maaşı beğenmeyeceksin, belki sektör dışı bir işte çalışacaksın fakat bunların hepsi seni ileriye taşıyacak şeyler olacak. Hakettiğin noktaya gelene kadar biraz ezileceksin. Her ezildiğinde motive olacaksın. Daha ilerisi için motive olacaksın. İşte bu döngü ile kendini geliştirip iyi konumlara geleceksin.
Sonuç olarak, şu an ailenle emekli hayatı yaşıyorsan eğer buna bir son ver. Kendini gerçekleştirmek için harekete geç. Kendi ayakların üzerinde durmak için rahatlığından ödün ver. Bir klişe; konfor alanını terket. Hayat her gün aynı şeyleri tekrarlayacak kadar uzun değil. Yaşa dostum, geri dönüp baktığında, anılara daldığında gözlerinin parlayacağı bir hayat bırak arkanda. Bunun da tek bir yolu var: AKVARYUMDAN AYRILIP OKYANUS SULARINA KARIŞMAK!
Hiç yorum yok: