KENDİ KURTULUŞ SAVAŞIN!

Bu dünyaya neden geldin?

Senin yaşamdaki konumun ne?

Nereden geldiğini biliyor musun?

Peki ya nereye gidiyorsun?

Gittiğin yeri biliyorsan neden gidiyorsun?

Bu gidiş sana ne katacak?

O noktaya vardığında nasıl hissedeceksin?

Yaptıkların vakit kaybı mı?

Yoksa zamanın hakkını veriyor musun?

Seninle Atatürk arasındaki fark ne?

Seninle Jeff Bezos arasındaki fark ne?

Seninle Elon Musk arasındaki fark ne?

Onlar neyi fazla yaptı veya sen neyi eksik yapıyorsun?

''Bu kadar soru yeter!'' mi diyorsun?

Yoksa aklında bir şeyler oluşmaya, aklına seni rahatsız eden cevaplar mı gelmeye başladı?

Şu an her ne yapıyorsan, olumlu olumsuz her ne yapıyorsan, hakkını veriyor musun?

Şu an bu yazıyı okuyorsun.

Bu yazıyı bir şeyleri değiştirmek için okuyorsun.

Bu tip yazılardan belki de yüzlerce okudun.

Her seferinde de hayatının gidişatını değiştirmeyi diledin.

Ancak yüzlerce kez okuduysan ve hala okuyorsan sence cevap bu yazılarda mı?

Hayatını değiştirecek şeyin bir yazı, bir film veya bir dizi olabileceğini nasıl düşünebilirsin?

Kendine haksızlık ediyorsun!

Sen, evet!

Sen bu dünyaya gelmiş eşsiz bir varlıksın.

Dalga geçmiyorum!

Sen bir tanesin.

Her şeyin en iyisini hakediyorsun.

Bunları sen de biliyorsun.

İçinde karşı koyamadığın bir ses var.

''Yanlış yapıyorsun!'' diye fısıldıyor.

Hak ettiğin yerde değilsin diyor.

Böyle devam edersen pişman olarak öleceksin diyor.

Mesele para değil.

Ünlü olmak, zengin olmak değil.

Mesele bir ihanet.

Kendine olan ihanetin!

Şu an kendine ihanet ediyorsun.

Başkalarını mutlu etmek, memnun etmek için kendine ihanet ediyorsun.

Bu yolda yalnız değilsin.

Çevrendeki hemen hemen herkes kendine ihanet ediyor.

Bu yüzden sana bu durum çok normal geliyor.

Bir düşün.

Şu an bu yükümlülüklerin olmasa, bu hayatı yaşamıyor olsan  ve sıfırdan başlasan, ne yapmak isterdin? Neyle meşgul olmak isterdin? Bunları bir düşün dostum. Buna vereceğin cevap seni mutlu eden şey olacak. Kısacası hayat amacın. Evet, şu an yeniden doğamayız veya birden sorumluluklarımızdan feragat edemeyiz. Ancak hayat amacımızı, bu dünyaya gelme sebebimiz olan işi yapmak için bunlara gerek yok!

Kalk ve başla!

Ne?

Zaman mı yok?

Zaman her zaman vardır dostum. Bunu sen de çok iyi biliyorsun. Şu an telefonun çalsa ve biri sana yarım saat içinde söylenen yere gelirsen 1 milyon dolar vereceğini söylese. Zamanım yok demezdin de mi? Her ne iş yapıyorsan bırakırdın. Ve en kısa yoldan oraya ulaşmaya çalışırdın.

Bir şeyleri başarmak isteyen, yapmak isteyen yapar. Ne bahaneler durdurabilir onu, ne de engeller. At gözlüğü takmıştır o kişi. Tek odağı hedefidir. Çevredekileri görmez, duymaz. Engeller umrunda değildir. VE O KİŞİ.. SONUNDA KAZANAN O OLUR.

Kazanan olmak istiyor musun? Hak ettiğin yere gelmek istiyor musun?

O zaman kalk dostum. Şu an harekete geç. Yeterince zaman kaybettik. Harekete geç artık. Üzerindeki ölü toprağı at. Aklındaki tek şey hedefin olsun. Başka hiç bir şeye kafa yorma.

Şimdiye kadar hep çevrene odaklandın, onların dediklerini, fikirlerini kendi fikirlerinin önüne koydun. Peki bu yaptığın işe yaradı mı? Hayır. O yüzden eğer gerçekten inanıyorsan, kimseye kulak asma ve yoluna git.

Bir an şüphe etme.

Doğru yoldasın.

Savaşlar sadece ülkeler arasında olmaz. Cesur kişilerin de savaşları vardır. Ve emin ol daha zor bir savaş. Gözle görebildiğin bir düşmanla savaşmıyorsun. Uykunda, uyanıkken her an yanında olan bir düşmanla senin savaşın. Ve kötü bir haberim var. Tek bir kurşun veya tek bir kılıç darbesi onu öldürmüyor. Azar azar ama sürekli, istikrarlı darbelerle onu yenebilirsin. Kim bu düşman mı diyorsun? İster şeytan de, ister tembellik, iradesizlik veya uyuşukluk de. Ne dersen de ama çok çok iyi tanıyorsun düşmanını.

Ve sana bir sır vereyim.

Cephaneni hazırla. Bir an durma. Bir an eylemsel olmaktan, hareketli olmaktan vazgeçme. Düşmanının en çok canını götüren darbeler hareketli olmaktır. Ne zaman ki durursan uyuşmaya başlarsın. Günlerce aylarca belki yıllarca ve bir ömür geçecek bir uyuşukluk hali. İşte onun silahı da bu. Seni durağanlaştırmak.

Bence artık savaş başlamalı.

Kendi kurtuluş savaşın.

Çık ve erkekçe savaşını ver!